Düzce Üniversitesi Eğitim Fakültesi tarafından “24 Kasım Öğretmenler Günü” anısına düzenlenen “İnsan Ruhunda İz Bırakanlar: Öğretmenlerin Geleceği Şekillendiren Rolü” başlıklı panel Cumhuriyet Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.Panele; Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Koç, Dekan Yardımcıları Doç. Dr. Aslıhan Kuyumcu Vardar ve Dr. Öğr. Üyesi Hakan Sarıtiken, öğretim üyeleri ile çok sayıda öğrenci katılım sağladı.Programın açılış konuşmasını ve moderatörlüğünü gerçekleştiren Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Koç; öğretmenlik mesleğine, toplumdaki rolüne ve eğitim sistemine katkıları ile ilgili farkındalık oluşturmak için düzenlenen etkinliğe katılım gösteren herkese teşekkür etti.Eğitimin, toplumların gelişmesinde ve bireylerin geleceğe sağlam adımlarla ilerlemesinde en temel yapı taşı olduğunu belirten Prof. Dr. Mustafa Koç; öğretmenlik mesleğinin geleceği şekillendiren rolüne dair yapılacak olan konuşma ve tartışmaların yol gösterici olacağını ve eğitim anlayışının geliştirilmesine katkı sağlayacağını söyledi.Panelin ilk konuşmacısı Prof. Dr. Süleyman Göksoy, “Öğretmenlik Mesleğinin Geleceği” başlıklı konuşmasında; öğretmenlik mesleğini, mesleğin geleceğini ve eğitimdeki rolünü tartışmak amacıyla düzenlenen etkinlikte emeği geçen ve katılım gösteren herkese teşekkürlerini sunarak konuşmasına başladı.Öğretmenliğin, tarihsel kökenlerinin oldukça derin ve mühim olduğu bir meslek olduğunu dile getiren Prof. Dr. Süleyman Göksoy; toplumların kalkınması, bireylerin gelişimi ve ülkemizin geleceğini şekillendirmede en büyük paya sahip öğretmenlik mesleğinin eğitim kalitesi, öğretmenlerin toplumsal rolü ve eğitim sisteminin dönüşümüyle doğrudan ilişkili olduğunu ifade etti.Teknoloji kullanımının artışıyla birlikte; yapay zeka, uzaktan eğitim ve dijital araçların kullanımının da yaygınlaştığına işaret eden Prof. Dr. Göksoy, öğretmenlerin yalnızca derse girerek bilgi vermenin yanı sıra bu bilgiyi analiz etme, yaratıcı şekilde kullanma ve üretime dönüştürülmesi hususunda rehberlik etmesi gerektiğinin altını çizdi.“Cumhuriyetten Günümüze Öğretmenlik Mesleği” başlığında panelin diğer konuşmasını gerçekleştiren Doç. Dr. Taner Atmaca, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan bu yana öğretmenlik mesleğinin nasıl bir evrim geçirdiğini, toplumsal rolünün değişimini ve geleceğe dair sorumluklarını detaylandırdı.Cumhuriyetten bu yana her dönemde öğretmenlerin toplumsal sorumluluğu ve insanlık değerlerine olan katkısının önemini vurgulayan Doç. Dr. Taner Atmaca, Türkiye'nin çağdaş bir toplum olma yolundaki en önemli yapı taşının öğretmenlik mesleği olacağını dile getirdi.Panelin bir diğer konuşmacısı Eğitim Fakültesi Özel Eğitim Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Osman Aktan ise; “Bireysel Farklılıklarda Öğretmenin Tutumu ve Rolü” başlığı altında her öğrencinin farklı bir birey olarak görülmesi ve onun özel ihtiyaçlarının göz önünde bulundurulması gerektiğine dikkat çekerek konuşmasına başladı.Bireysel farkındalığın yalnızca akademik başarıda değil, duygusal ve sosyal anlamda da gelişmesi gerektiğini söyleyen Doç. Dr. Osman Aktan; öğretmenlerin, öğrencilerinin duygusal zekalarını ve özgüvenlerini geliştirirken onları sadece bilgiyi öğrenmeye değil, aynı zamanda kendilerini tanımaya ve başkalarıyla da sağlıklı ilişkiler kurmaya da teşvik etmesi gerektiğini söyledi.Panelin son konuşmasını gerçekleştiren Doç. Dr. Abdi Güngör; öğretmenlerin öğrencilerin ruh sağlığı üzerindeki etkilerini anlattığı konuşmasında, öğrencilerin ruhsal sağlıklarının korunmasında öğretmenlere çok büyük pay düştüğünü söyledi. Öğretmenlerin sadece bilginin aktarılmasında değil, öğrencilerin duygusal gelişimine de rehberlik etmesi, onları güçlü, sağlıklı ve güvenli bireyler olarak yetiştirmesi gerektiğini açıkladı.
HIBYA
HIBYA